111- Hz. Ebu Bekr'in
Babası Ebu Kuhafe'nin Müslüman Olması
1. Esma binti Ebi Bekr
25409 Esma binti Ebi Bekr anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) ZU Tuva'da durunca, Ebu Kuhafe, en küçük kızına: "Kızım, beni
Ebu Kubeys tepesine çıkar" dedi. Ebu Kuhafe'nin gözleri görmüyordu. Kızı
onu tepeye çıkarınca, Ebu Kuhafe: "Kızım, ne görüyorsun?" diye sordu.
Kızı: "Bir araya toplanmış büyük bir kalabalık görüyorum" cevabını
verince, Ebu Kuhafe: "O gördüklerin atlılardır" dedi. Kızı: "O
kalabalık arasından bir adamın bir öne, bir arkaya doğru gidip geldiğini
görüyorum" deyince, Ebu Kuhafe: "Kızım, işte o askeri düzene sokan,
saf haline getiren kimsedir. Atlılara emir veren ve onları ileri getiren şahıstır"
dedi. Kızı: "Vallahi, karartı dağıldı" deyince, Ebu Kuhafe:
"Demek atlılar hareket etti. O halde beni hemen evime götür" dedi.
Onu tepeden indirirken, eve yetişmeden atlılar onunla karşılaştılar. Kızın
boynunda gümüşten bir gerdanlık vardı. Bir adam gerdanlığı boynundan koparıp
aldı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mekke'ye girdiğinde Mescid(-i
Haram)'a geldi. Ebu Bekr, babasının koluna girerek onu Mescid'e getirdi.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu görünce: "İhtiyarı evinde
bıraksaydın ya, yanına ben giderdim" buyurdu. Ebu Bekr: "Ey Allah'ın
Resulü! Sen onun yanına gideceğine onun senin yanına gelmesi daha
uygundur" karşılığını verdi. Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu
önüne oturttu. Sonra göğsünü sıvazlayıp: "Müslüman ol!" deyince, o da
Müslüman oldu. Ebu Bekr babasını Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
yanına getirdiği zaman saçları bembeyazdı. Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Bunun bu saçlarının rengini değiştirin" buyurdu. Sonra Ebu
Bekr kalkıp kızkardeşinin elinden tutup: "Allah ve İslam aşkına
duyuruyorum, kız kardeşimin gerdanlığını bulan getirsin" dedi, ama kimse
cevap vermedi. Bunun üzerine Ebu Bekr: "Ey bacım, gerdanlığının sevabını
Allah'tan dile" dedi.
[Sahih]
Diğer tahric: Taberani,
M. el-Kebir 24/88 (236) ve Hakim (3/244) rivayet ettiler.
Heysemi (6/173)
ravilerinin güvenilir olduğunu söyledi.
112- Resulullah
{Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Kabe'nin Anahtarını Osman b. Talha'dan
istemesi
1. Bilal el-Habeşi
- - (-)
25410- İbn Ömer
bildiriyor: Mekke fethedildiğinde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem),
Usame b. Zeyd'e ait bir deveyle geldi. Kabe'nin avlusunda deveyi çökertip Osman
b. Talha'ya Kabe'nin anahtarını getirmesini söyledi. Osman annesine gidip
anahtarı istedi, ama annesi vermek istemedi. Osman: "Ya anahtarı verirsin
ya da şu kılıç belimden çıkacak!" deyince, annesi ona anahtarı verdi.
sonrasında Osman gelip Kabe'nin kapısını açtı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) içeriye Bilal, Osman ve Usame ile birlikte girdi ve bir süre içeriden
kapıyı kapalı tuttular. Ben de o zamanlar genç ve güçlü biriydim. İnsanların
içinden ileriye atılıp ben de girmek istedim. Ancak Bilal'la kapıda
karşılaştım. Ona: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) nerede namaz
kıldı?" diye sorduğumda: "Ön taraftaki iki sütun arasında" dedi.
Kaç rekat namaz kıldığını sormayı unuttum.
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari
(468) ve Müslim (1329) rivayet ettiler.
4240 (26)'da tekrar
etmiştir.
2. İbn Abbas
- - (-)
25411- İbn Abbas
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mekke'ye geldiği zaman
içinde putlar olduğu için Kabe'ye girmedi. Emredince putlar içinden çıkarıldı.
Çıkarılanlar arasında Hz. İbrahim ile İsmail'in ellerinde fal okları olan
resimleri de vardı. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
''Allah onların canını alsın! Oysa kendileri de biliyor ki onlar faloklarını
asla kullanmamışlardır!'' buyurdu. Sonra Kabe'ye girdi, dört bir yerinde tekbir
getirdi ve içinde namaz kılmadan çıktı.
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari
(1601, 4288) ve Ebu Davud (2027) rivayet ettiler.
4253 (8)'de tekrar
etmiştir.
3. İbn Mes'ud
- - (-)
25412- İbn Mes'üd der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) girdiğinde Kabe'nin etrafında üç
altmış put vardı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu putlara elindeki
bir çubukla vurup: "De ki: Hak geldi. Artık batıl yenİ bir şeyortaya çıkaramaz,
eskiyi de geri getiremez"[Sebe 49] ve "De ki: Hak geldi, batıl yok
oldu. Şüphesiz batıl, yok olmaya mahkumdur,[İsra 81] ayetlerini okudu.
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari
(2478, 4287, 4720), Müslim (4648-9), Tirmizi (3138) ve Nesai, es-Sünenu'lkübra'da
(11233) rivayet ettiler.